Gönülden Gönüle
  BABADAN NASİHAT
 

Simli Hareketli Resimler
BABADAN NASİHAT  

 Bir baba evlenmek üzere olan oğluna tavsiyelerde

bulunuyormuş."Son tavsiyemi mutfakta anlatmak istiyorum" demiş.

Mutfağı ve yemek yapmayı bilmeyen delikanlı "Olur" demiş çekine çekine.

 Baba, ocağa aynı büyüklükte üç kap koymuş, hepsini

 suyla doldurup üçünün de altını yakmış.

 "Şimdi, istediğim her şeyden iki tane vereceksin

 bana" demiş oğluna.

 Sırasıyla havuç, yumurta ve kavrulmamış kahve

 çekirdeği istemiş...

 Oğlu hepsinden ikişer tane vermiş babasına.

 Adam iki havucu birinci kaba, iki yumurtayı ikinci kaba ve iki

 kavrulmamış kahve çekirdeğini üçüncü kaba

 koymuş.

 Her üçünü de yirmi dakika süreyle kaynatmış.

 Daha sonra kapları indirip yemek masasına buyur etmiş

 oğlunu.

 Yemek masasında üç tabak duruyormuş.

 Kaplarda kaynayan havuçları, yumurtaları ve kahve

 çekirdeklerini büyük bir özenle tabaklara yerleştirmiş.

 Sonra oğluna dönüp sormuş: "Ne görüyorsun?"

 Oğlu düşünürken açıklamaya

 başlamış."Havuçlar haşlandıkça

 aslını kaybedip yumuşamış.

 Yumurtalar görünüşte baştaki gibi sert duruyorlar ama

 içleri katılaşmış.
Kahve taneleri ise olduğu gibi duruyor, başta neyseler

 sonunda da öyleler.. "

 Sonra asıl tavsiyesine sıra gelmiş: "Evlilikte

 aşk ve şefkat birlikte olmalıdır.

 Aşksız bir evlilikte her iki eş de şu

 gördüğün havuçlar gibi birbirlerini tüketirler, eskitirler,

 pörsütürler.

 Şefkatsiz bir evlilikte ise eşler birbirlerine ne kadar

 tahammül etseler de, şu gördüğün yumurtalar gibi içten içe

 katılaşırlar, birbirlerinden uzaklaşırlar.

 Aşkın da şefkatin de olduğu bir evlilikte ise,

 şartlar ne olursa olsun, eşler tıpkı şu

 kahve taneleri gibi, birbirlerinin yanında kalırlar, kendi

 kişiliklerini yitirmezler.

 Kahve tanelerinin tekrar kaynatılmaya hazır olmaları

 gibi, onlar da birbirleriyle baş başa uzun yıllar

 geçirmeye isteklidirler.

 Oğlu aldığı bu dersten tatmin olmuşa

 benziyordu.

 "Asıl ders bu değil!" dedi baba.

 Oğlunun elinden tuttu, ocağın üzerinde

 bıraktığı kapların içinde kalan suları

 gösterdi. ,
"Havuçlardan ve yumurtalardan arta kalan suya bak... İkisinde

 de bir tat yok "

 Kahve çekirdeklerini çıkardığı kaptaki suyu

 yavaşça bir fincana boşalttı.

 Mis gibi taze kahve kokuyordu. Fincanı oğluna uzattı. "İçmek istersin herhalde" dedi.

 Oğlu kahvesini yudumlarken konuşmasını sürdürdü.

 "Kahve çekirdekleri gibi birbirlerini tüketmeyen eşlerin

 paylaştığı yuva da işte böyle olur. Mis

 gibi, temiz ve huzur verici.

 Başka herkesin fincanına koyup yudumlayacağı

taze kahve gibi...

 Çünkü onlar birbirlerini harcamayarak, birbirlerine aşkla ve

 şefkatle davranarak hayata kendi tatlarını,

 kokularını ve renklerini katmayı

 başarırlar."

 Kahve taneleri gibi olabileceğiniz bir yaşam geçirmeniz dileklerimle

Simli Hareketli Resimler




 
 
  Bugün 112081 ziyaretçi (224628 klik) kişi burdaydı!
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol