Gönülden Gönüle
  KISKANÇLIK TEDAVİSİ
 








KISKANÇLIK NEDİR? TEDAVİSİ VAR MIDIR?

Kıskançlık nedir ? Bir hastalık mıdır?

Kıskançlık sevilen kişi veya nesnenin paylaşılamamasıdır. Her insanın doğasında bulunan bu duygu diğer bir çok duygumuz gibi doğaldır. Ancak kıskançlık uç noktada yaşanırsa veya zarar verme aşamasına gelirse çekilmez bir hal almaktadır. Kişilerin kıskançlık duygusunu kontrol altında tutabilmeleri çok önemlidir. Kıskançlık kontrol altına alınmadığında iletişimde problemler başlamakta, çatışmalar başlamaktadır. Çatışma çözülmediği taktirde problem haline dönüşmektedir. Özellikle partner ilişkilerinin bitişinde en çok karşılaşılan sorunların başında yer alan kıskançlık kişilik yapısı ve model alma durumuyla alakalı olarak değişim göstermektedir. Kıskanç bir yapıya sahip olan bir birey eşini, partnerini, arkadaşını, hatta ebeveynini bile kıskanabilmektedir.

Her birey kıskançlık duygusunu yaşamakta mıdır?

Kıskançlık duygusunu yaşamayan yoktur. Her birey farklı dozda olmak şartıyla bu duyguyu yaşamaktadır. Yaşamın ilk yıllarında kardeş kıskançlığıyla kendini göstermektedir. Çocuk kardeşinin daha çok sevildiğini düşünmektedir. Bu noktada açıklayıcı olmak önem taşımaktadır. Ebeveyn karşısında bir birey varmış gibi açıklayıcı bir yaklaşım biçimini kullanmalıdır. Her çocuğun eşit derecede sevildiği, aynı derecede önemsendiği bilinçaltına yerleştirilmelidr.

Partner ilişkilerinde ise kıskançlığa sebep olabilecek davranışlar tespit edilmeli ve bu noktalara hassasiyetle yaklaşılmalıdır. Aksi olduğunda kişiler partnerleri tarafından önemsenmediklerini hissetmektedirler.

Günümüzde daha çok kimler daha kıskanç davranışlar sergilemektedirler?

Kişiliğin oluşmasıyla birlikte birey kendini daha çok sorgulamaya başlamaktadır. Ebeveyn tarafından yeterince ilgi ve sevgi görmeyen, aşagılanan çocuk kendine güvensiz bir kişilik yapısına sahip olmaktadır. Kıskançlığın en büyük nedenlerinden biri bu aşağılık duygusudur.

Günümüzde yapılan araştırma sonuçları kadınların eşlerini veya partnerlerini daha çok kıskandıklarını göstermektedir. Ataerkil bir yapıya sahip olan türk toplumunda erkeklerin rahat davranışları doğal karşılanırken, bir kadının rahat davranışlar sergilemesi hoş karşılanmamaktadır.

Etrafımaza baktığımızda kadınların erkeklerden daha kıskanç davranışlar sergilediklerini görmekteyizdir. Bunun genetik bir nedeni varmıdır?

Kıskançlık genetik değildir fakat model alma sözkonusu olabilmektedir. Bireyler daha çok ebeveynlerini model aldıklarından dolayı, ebeveyni kıskanç davranışlarda bulunan bireyde bu doğrultuda davranışlar sergileyebilmektedir. Örneğin çocuğun annesi babasını kıskanıyorsa model alma yoluyla evlilik aşamasında çocuğun eşini kıskandığı görülebilmektedir. Ayrıca kıskançlık kendine güvenlede alakalı bir duygudur. Yapılan araştırma sonuçları kendine güvenli bireylerin daha az kıskançlık davranışları sergilediklerini göstermektedir. Kendine güvensiz bireyler ise her an aldatılabilirim korkusuyla yüzleştiklerinden dolayı kıskançlık duygusunu çok fazla yaşamaktadırlar.
Kısacası kıskançlık diğer bir çok duygumuz gibi doğal bir duygudur. Ancak kişinin kendisine ve çevresine zarar verme aşamasına geldiğinde bir problem haline dönüşmektedir. Bu sebepten dolayı kıskançlık uç noktada yaşandığı taktirde mutlaka bir uzmandan yardım almak gerekmektedir.

Psikolog Müge emeksiz 

 
 
  Bugün 112084 ziyaretçi (224704 klik) kişi burdaydı!
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol