Gönülden Gönüle
  KELOĞLAN
 

Keloğlan walpaper



Padişah bir gün, “Bana yalan söyleyebilene bir küp dolusu altın vereceğim!” demiş.

Yalancılar hemen saraya koşuşturup başlamışlar yalana;
“Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü”.

Padişah hiç düşünmeden yanıtlar;

“Bunun neresi yalan? Kuş kartaldır, arslan da kuzu kadar minik bir yavru. Kaptı mı götürür tabii!..

Bir başka yalancı şöyle der:
 “Bir ülkede bir eşeği kral yaptılar!..

Padişah yine düşünmeden yanıtladı;

“Ülkenin kralı, pencereden bakınırken tacını düşürmüş. Taç da pencerenin altından geçen eşeğin başına geçmiş. Taç kimin kafasındaysa, kral odur tabii!..”

Bir başka yalancı sordu;

“Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım. Altı ay sonra geri döndü!”

Padişah yanıtladı;

“Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür. Ağaç, sonbaharda yapraklarını dökünce, takılacak yer bulamayıp yere inmiştir”. 
Böylece padişah, her yalana gerçek bir bahane bulmuş ve kimse padişaha bu yalandır dedirtememiş.

Ve  Keloğlan gelmiş;

“Padişahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın almıştın. Şimdi geri almaya geldim. Yalandır dersen ödülümü ver. Yalan değil dersen borcunu öde demiş!..

Padişah şöyle bir sakalını sığamış ve;

"Ne diyeyim sana Keloğlan! Sen bu yalanınla suyu baştan bağlamışsın. Bir kese değil, bir küp altını da hak ettin" der ve Keloğlanı mükafatlandırır.
Keloğlan walpaper

 
 
  Bugün 112078 ziyaretçi (224599 klik) kişi burdaydı!
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol