ZALIM GÜRBET 

Yad ellere geldim diye
Masum masum bakar gurbet.
Söyle bana geldin niye?
Garip garip bakar gurbet.

Hasretlik bu bağrı yakar
Gözyaşlarım bendler yıkar
Gurbet gelmiş bana bakar
Hazin hazin eser gurbet.

Kimseler bilmez acını
Başından alır tacını
Ağlatır anne, bacını
Dertli dertli bakar gurbet.

Akşam olur hüzün çöker
Hasretlik zehirden beter
Anam, bacım yaşlar döker
Mahsun mahsun güler gurbet.

Şimdi yaslı bizim dağlar
Kabus gelir beni boğar
Ağustos`ta kar mı yağar?
Soğuk soğuk eser gurbet.

Kimse bilmez hallarımı
Gurbet bağlar yollarımı
Siyah olan saçlarımı
Ağarttı bu zalim gurbet.

Bakari ağlar gurbette
Hüzün çöker, gönül dertte
Çile gelir her mihnette
Dertli dertli ağlar gurbet.

Gurbette Bayram

Yine bayram geldi.
Keder dolu gönüller,
Dumanlı dağlar misali,
Düşünceli başlar.
Kaygılı insanlar,
Kiminin yanında değil,
Kızı, oğlu.
Yürek acı üzüntü dolu.
Bekleniyor bir dost, bir arayan,
Kardeşim yok!
Bir kişi olsun kapımı çalan,
Dilerim herkese,
Şenlik esenlik tek ümidim,
Türkiye den gelecek bir tebrik..

Uykusuz Gurbet Geceleri

Uykusuz gözlerim yine geceler boyu anne
“Artık horozlar ötecek nerdeyse!” demiyor bana kimse
Tek başıma uzun bir koşu, gençliğim
Gurbet bize göre değilmiş,bilemedim.

Yıllara meydan okudu sabrım ve duaların
Duaların benimleydi annem,hissettim.
Yaşım otuzbeş,yol yarılandı ama ben de bittim,
Böyle mi olmalıydı,gürbette benim adresim!

 

GÜRBET TE AKŞAM